[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Egzersiz, 50 yaşından sonra bile yaşama sağlıklı, aktif yıllar ekleyebilir. Yapılan araştırmalar egzersize
başlamanın asla geç olmadığını ve dinçlikte küçük bir gelişimin ölüm
riskini azalttığını göstermektedir. Basit ve düzenli yürüyüşler
yaşlılarda yaşamı uzatabilir. Ilımlı dinçliğe sahip olan bireyler,
yüksek tansiyona sahip olsalar ya da sigara içseler bile düşük dinçliğe
sahip olanlara göre daha düşük ölüm oranına sahiptirler.
Direnç (ağırlık kaldırma) antrenmanları yaşlı bireyler için önemlidir,
çünkü bu çalışma azalan kas kitlesini, kemik yoğunluğunu ve kuvveti geri
dönüştüren ve kötüye gidişatı azaltan tek yoldur.
Esneklik egzersizleri yaşlılığın getirdiği bozulmuş dengesizliği ve
kas katılığını azaltır.
1. Hareket sistemi;
Sporun sağlığa yararlı olduğu tartışılmaz bir gerçektir, fakat sportif
bir aktiviteye başlamak için gerekli olan temel bilgiler genelde
yetersizdir. Yani, yaşınıza ve fizik kondisyon düzeyinize uygun spor
türünü seçmek önemlidir. Hareket sistemi üzerine sportif aktivitenin çok
büyük yararları açıktır. Kas düzeyinde, çalışan kasların tonusunda ve
kuvvetinde artış görülür.
- sportif aktivite eklemlerin doğal genişlik derecesinin korunmasına ve
gelişmesine olanak sağlar, ankiloza (eklemlerin katılaşması) karşı
mücadele eder.
- beslenmeyi ve kıkırdakların devinme yeteneklerini kolaylaştırarak
eklemlerin en iyi şekilde korunmasını ve bakımını sağlar,
- kemik düzeyinde; kalsiyum tutulmasını kolaylaştırır, yaşlı insanlarda
sıklıkla görülen osteoporose hastalığına karşı mükemmel bir korunma
aracıdır.
- kas tonusunun iyileşmesi sayesinde; sportif aktivite kalça, dizler ve
özellikle omurga düzeyindeki ağrıların önüne geçilmesine olanak sağlar,
- bel ağrılarına karşı en iyi ilaçtır fakat, şayet omurganızın durumuna
salık verilmeyen sporları ya da kötü jimnastik hareketleri yaparsanız,
zararlı da olabilir,
2. Kalp-damar sistemi; salık verilmeyenler hariç, düzenli
antrenmanlar kalp-damar sisteminin işlevi üzerine yararlı etkilere
sahiptir; kas yapıda olan kalp, kasılma kapasitesini yükseltir ve büyük
bir etkinlik gücüne ulaşır, böylece kan organizmanın dokularına en iyi
bir şekilde dağılım gösterir. Diğer taraftan fizik aktivite iki önemli
kalp-damar hastalıkları risk faktörüne karşı etkili biçimde mücadele
eder; arteriyel hipertansiyonu düşürür, aterosikleroza karşı en iyi
ilaçtır; dolaşımı iyileştirir ve sporcunun beslenmesine dikkatini
zorunlu kılar; böylece, damar sistemi üzerine zararlı etkileri çok iyi
bilinen, alkol ve sigara gibi toksik etkileri olan maddelerden uzak
durulur.
Özetle;
- kalbin çalışma sistemini düzenler, efektif ve ekonomik çalıştırır,
- periferik damar direnci azalacağından kalp üzerindeki yük kalkar,
- hipertansiyon düzelir,
- dolaşım hızlanır, bundan dolayı metabolik artıkların atılımı
kalaylaşır,
- pulmoner oksijenasyon yeteneği artar.
3. Dış görünüm; spor bedeni geliştirir ve belli bir görünüş sağlar,
fakat zayıflatmaz. Terleme ile kilo kaybı düşünülmemelidir, ter ile
kaybedilen su daha sonra geri alınır. Fizik aktivite sellülite karşı
etkili mücadele yöntemidir, kasları uyumlu hale getirir, aşırı kilo
alımına yol açmaz (eğer body-building ile uğraşmıyorsanız).
4. Psikolojik yararlar; bu etkiler uygulanan spor türüne bağlıdır ki
bunlar en az fizik etkiler kadar önemlidir. Spor;
- kendine güveni uyandırır, hırsı artırır,
- heyecanı ve stresi azaltır,
- bedenin bilincine varılır, seksüel yaşamın düzenine katkı sağlar,
- beynin daha iyi oksijenlenmesi sayesinde, zekasal etkinliği yükseltir,
- gurup düşüncesi, bireyler arasında ilişkiler, karşılıklı olarak saygı
kavramı gelişir,
- zevk alma duyusu gelişir; bu beyinden salgılanan hormonlar ile olur;
endorfinler; aile ve mesleki kaygılardan kurtulmaya olanak sağlar.