Hoş Geldiniz
CLick FoRuM

Join the forum, it's quick and easy

Hoş Geldiniz
CLick FoRuM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Hipertansiyon Nedir ?

    heavenskhan
    heavenskhan


    Mesaj Sayısı : 120
    İtibar : 0
    Kayıt tarihi : 31/05/10
    Yaş : 32
    Nerden : Adapazarı

    Hipertansiyon Nedir ? Empty Hipertansiyon Nedir ?

    Mesaj tarafından heavenskhan Salı Haz. 01, 2010 8:55 pm

    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Hipertansiyon basit olarak yüksek kan basıncı demektir. Kan basıncı
    ya da daha doğru söylemek gerekirse kanı kalpten dokulara taşıyan
    damarların kan basıncı, hastaya ait özellikler (yaş, cinsiyet, ırk gibi)
    ve fiziksel durumdan (istirahat, efor gibi) etkilenen bir
    parametredir. Bu nedenle de normal kan basıncı değerlerini belirlemek
    gerçekte oldukça güçtür.

    Bugün kabul edilen kan basıncı değeri istirahat halindeki normal bir
    yetişkinde 120/80 mmHg’dır(milimetre civa). Herhangi bir kişide kan
    basıncı uyku sırasında düşük, sinirli ya da heyacanlıyken yüksektir.
    Genellikle de normalin üst sınırı olarak kabul edilen değer 140/90
    mmHg’dır (milimetre civa). Kanı kalpten dokulara taşıyan damar kan
    basıncı devamlı olarak 140/90 mmHg üzerinde seyrediyorsa
    hipertansiyondan bahsedilir.

    Kan basıncı aynı birey içinde ve bireyler arsında farklılık
    gösterir. Bu nedenle bireyin kan basıncı (kan basıncının
    sfigmomanometre ile ayrı ayrı zamanlarda en az 3 kez ölçülmesi) yapılıp
    ortalaması alınarak belirlenmelidir.


    Hipertansiyon kalp hastalıkları için ana bir risk faktörüdür. Eğer
    tedavi edilmezse beyin dolaşımı, kalp, damar ve böbrek hastalıkları için
    ciddi hastalık ve ölüm oranlarında artışa sebep olur. Bir kez teşhis
    yapılıp tedavi başlanırsa artan kan basıncı düşürülebilir, kalp ve kalp
    dolaşım sistemindeki hastalık riski azaltılabilir.

    Hipertansiyonun Yaygınlığı Nedir?
    Sanayileşmiş ülkelerdeki yetişkin nüfusun %10-20 kadarında
    hipertansiyon bulunduğu hesaplanmaktadır. Sınırda hipertansiyon vakaları
    da katılırsa bu oran kuşkusuz daha yüksektir. Kişinin yaşı, cinsiyeti
    ve ırkı hipertansiyon sıklığı konusunda belirleyici faktörlerdir.
    Hipertansiyon siyah ırkta ve kadınlarda daha çok görülmektedir.

    Kişi yaşının hipertansiyona olan katkısı öncelikle damarlarda
    yaşlanmaya eşlik eden anormalliklerdir. Bu durum özellikle de kanı
    kalpten damarlara taşıyan damarlardaki esneklik kaybı ile açıklanabilir.
    Ancak yaşla hipertansiyon arasındaki bu bağlantıya bazı ilkel
    toplumlarda hiç ratlanmamaktadır. Bu durumda etkili faktörün
    “uygarlaşma” ve bununla bağlantılı yaşam biçimi olduğu söylenebilir:
    örn. tuz kullanımı, aşırı beslenme, sedanter yaşam (fazla hareket
    göstermeksizin devamlı oturuşa bağlı), stres, vs.

    Hipertansiyon Riskleri
    Hipertansiyon ciddi bir durumdur. Hipertansiyon, kendi başına
    öldürücü değildir; fakat tedavi edilmediğinde hipertansiyonun sonuçları
    öldürücü olabilir. Hipertansiyon kalbi zorlayarak kalp yetmezliğine
    neden olabilir. Üstelik ateroskleroz ve bunun yol açabileceği iskemik
    kalp hastalığı (belli bir bölgede kan akımının kesilmesi nedeniyle
    oluşan geçici kansızlık; bölgesel anemi) rizikosunu önemli ölçüde
    arttırır. Buna ilaveten, hipertansiyonlu hastalar kanama ve beyindeki
    kan damarlarının trombozuna (pıhtılaşma®️inme) diğerlerinden daha kolay
    yakalanırlar. Hipertansiyon ayrıca koroner arter hastalığına’da büyük
    katkıda bulunur ki, bu hastalık sanayileşmiş toplumlarda ölümlerin
    başlıca nedenlerinden biridir. Bahsettiklerimizin hepsi tedavi edilmeyen
    hipertansiyonun sonuçları olup hipertansiyona bağlı morbidite
    (hastalık), mortalite (ölüm) büyük bir bölümünü oluşturur.

    Hipertansiyonun Sınıflandırılması
    Hipertansiyon sıklıkla nedenine göre sınıflandırılır. Buna göre iki
    tip vardır.
    - esansiyel (primer) hipertansiyon
    - sekonder hipertansiyon
    Hipertansiyon vakalarının yaklaşık %90′ı, neden (etiyoloji)
    bilinmediğinden primer ya da daha doğru bir deyimle “esansiyel”
    hipertansiyon olarak adlandırılır.

    Hipertansiyon vakalarının geriye kalan bölümüne, yani yaklaşık
    %10′una bu durumun nedeni bilindiğinden “sekonder ” hipertansiyon denir.
    Böbrek kökenli olan (renal) hipertansiyon bunların en yaygın olanıdır.

    Sekonder Hipertansiyon
    Bu tipte yüksek kanbasıncı, bilinen bir etiyolojiden (hastalıktan)
    kaynaklanmaktadır. Neden olan hastalık tedavi edildiğinde hipertansiyon
    düzelir.

    Böbrek hastalığı: Renal hipertansiyon olarak adlandırılır. Varolan
    bir böbrek hastalığı kan basıncının yükselmesine neden olur.

    Endokrin hastalıkları: Endokrin sistemi etkileyen hastalıklar kan
    basıncını da etkiler, çünkü adrenal bezler çeşitli kan basıncını kontrol
    eden mekanizmaları düzenler.

    İlaçlar: Bazı ilaçlar, örneğin kortikosteroidler, oral
    kontraseptifler (aldosteron sekresyonu ve plazma reninini arttırarak),
    nazal dekonjestanlar, amfetamin, tiroid hormonları, NSAID, soğuk
    algınlığı ilaçları, siklosporin, eritropoetin, iştah kesiciler,
    trisiklik antidepresanlar, MAO inhibitörleri, alkol (günde 70-100 mL
    civarında alkollü içki alınması hipokalemik alkalozla birlikte
    hipertansiyona neden olur) kan basıncının yükselmesine neden olurlar. Bu
    ilaçların bırakılması ile kan basıncı normale döner.

    Diğer Sebepler
    - Aort koarktasyonu: aortun doğuştan dar olması
    - Gebelik toksemisi: hipertansiyon, albuminüri, ödem ile karakterize,
    gebeliğin ikinci yarısında oluşan bir hastalık.
    - Beyin tümörü ya da lezyonu: intrakraniyel basınca yol açarak kan
    basıncının hızla yükselmesine neden olur.

    Esansiyel (Primer) Hipertansiyon
    Hipertansiyonun bu en yaygın şekli, bilinen nedenlere bağlı
    değildir. Bu hipertansiyonun ortaya çıkış faktörleri hakkında kesin
    bilgimiz mevcut değildir. Ayrıca hipertansiyonun başlangıcında rolü
    olan patogenetik faktörlerin sayısıda çoktur. Hipertansiyon, kalp
    dolaşım sistemi, noröendokrin, renal sistemi içeren multisistem bir
    bozukluktur ve güçlü genetik faktörleri içerir. Bu faktörlerden birine
    ya da bir başkasına farklı derecelerde önem veren çok sayıda ve farklı
    patogenetik teoriler öne sürülmüştür.

    Esansiyel hipertansiyon ayrıca bazı risk faktörleri ile de ilgidir. Bu
    faktörler hipertansiyonu daha yaygın ve/ya da daha şiddetli yapmaktadır.
    - sıvı ve hacim kontrolünde değişiklikle sonuçlanan renal işlev
    değişikliği
    - renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminde anormallik
    - arteriol duvarlarında artmış sodyum ve tuz
    - baroreseptörlerin yeniden düzenlenmesi
    - diyetteki tuz miktarının yüksek olması
    - anormal psikolojik uyarı
    - ırk
    - cinsiyet
    - yaş
    - diabetes mellitus
    - aile hikayesinde hipertansiyon
    - hiperlipidemi(hiperkolesterolemi)
    - sigara içimi
    - obesite(şişmanlık)

    Hipertansiyonun Derecesi
    Hipertansiyon az ya da çok bilinen nedenlere dayanan
    sınıflandırılmasına ek olarak şiddet derecesine göre de
    sınıflandırılabilir.
    Arteryel hipertansiyon tipi Kan basıncı düzeyi
    Sınırda 140/90-160/95
    Hafif 160/96-160/105
    Orta Şiddette 161/106-180/115
    Şiddetli 180/115 üzeri

      Similar topics

      -

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 9:10 pm