Hoş Geldiniz
CLick FoRuM

Join the forum, it's quick and easy

Hoş Geldiniz
CLick FoRuM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    İdealizm..

    heavenskhan
    heavenskhan


    Mesaj Sayısı : 120
    İtibar : 0
    Kayıt tarihi : 31/05/10
    Yaş : 32
    Nerden : Adapazarı

    İdealizm.. Empty İdealizm..

    Mesaj tarafından heavenskhan Ptsi Mayıs 31, 2010 1:37 pm

    İdealizm, felsefede, en geniş
    anlamıyla, dinsel güçlerin evrendeki tüm süreçleri ya da olup bitenleri
    belirlediğini savunan tüm felsefe öğretilerini içerecek biçimde
    kullanılan terim.Varolan her şeyi "düşünce"ye bağlayıp ondan türeten;
    düşünce dışında nesnel bir gerçekliğin varolmadığını, başka bir deyişle
    düşünceden bağımsız bir varlığın ya da maddî gerçekliğin bulunmadığını
    dile getiren felsefe akımını niteler.

    İdealizm, varlığın düşünceden bağımsız olarak varolduğunu kabul eden "gerçekçilik", "maddecilik"
    ve "doğalcılık" felsefe anlayışlarının
    tam karşı kutbunda yer almaktadır.

    Felsefede İdealizm, dünyanın temellendirilmesinde en önemli görevin,
    bilince ya da maddi olmayan zihne yönelik bir gerçeklik kuramı
    geliştirmek olduğu düşüncesi üstüne kurulmuştur. İdealizm anlayışının
    temelleri önce Platon'un "Idealar Dünyası
    Kuramı" yla atılmış olmakla birlikte, daha sonra çeşitli filozoflarca
    sunulan izahlarla güçlendirilmiştir.

    Metafizikte idealizm, bütün fiziksel nesnelerin bütünüyle zihne bağımlı
    olduğu, onların bilincinde olan bir zihin olmaksızın metafizik anlamda
    hiçbir varlıkları olmadığı anlayışına karşılık gelmektedir. Bir başka
    deyişle, metafizik idealizme göre gerçeklik her durumda zihne bağımlı
    olduğu için gerçekliğin gerçek bilgisi ancak tinsel bir bilinç kaynağına
    başvurularak elde edilebilirdir. Buna karşı, idealizm ile taban tabana
    zıt bir konuma yerleştirilip temellendirilen Maddecilik, zihnin ya da
    bilincin bütünler halinde fiziksel öğeler ile süreçlere
    indirgenebileceğini savunmaktadır.

    İdealistler; doğadaki şeyleri ya da nesneleri, her şeyin özünü oluşturan
    tek bir gücün ya da enerjinin geçici görünümleri olarak görür; varlığın
    tüm görünüşlerinde tek bir anlamın yattığını düşünür; varoluşu tek bir
    birlik olarak algılar; aklın sağladıklarının dışında gerçekliğe
    ulaşmanın olanaksız olduğunu öne sürer; gerçekliği "idea"olarak
    belirleyip maddeyi bunun bir yansıması sayar.

    Felsefi anlamda idealizm dünyanın yalnızca düşüncelerin, zihnin, ruhun,
    ya da daha doğrusu, fiziksel dünya varolmadan önce varolan İdeanın bir
    yansıması olduğu görüşünden hareket eder. Duyularımızla bildiğimiz maddi
    şeyler, kusursuz İdeanın kusurlu kopyalarıdır. Antik dönemde bu
    felsefenin en tutarlı savunucusu Platon'du. Ancak idealizmin başlangıcı
    M.Ö. 6.yüzyıl a, ilkçağ Yunan felsefesinde Ksenophanes'e değin uzanır.
    Ksenophanes , çok olanı Bir'e indirgemiş ve bu Bir'i "tüm düşünme"
    olarak belirlemiştir. Ksenophanes'in öğretisi günümüzde metafıziğin
    kurucusu olarak gösterilen öğrencisi Parmenides 'in kurduğu Elea Okulu
    eliyle daha bir gelişim göstermiştir: "Varlık, değişmez ve birdir; özne
    ve nesne bir ve aynıdır."

    Platon'a göre "gerçek varlık idea, 'düşünce varlığı'dır." Platon
    "düşünülür dünya" (idealar dünyası) ile "duyulur dünya" (görüngüler
    dünyası) ayrımına gitmiş; duyulur dünyayı gölgelerden ibaret bir
    görünüşler dünyası olarak betimlerken, düşünülür dünyayı değişmez
    gerçeklikler diye gördüğü idealardan oluşan gerçek dünya olarak ilan
    etmiştir.

    Aynı fikir Kant'tan önce İrlandalı rahip ve filozof George Berkeley ve
    klasik İngiliz ampiristlerinin en sonuncusu David Hume tarafından ileri
    sürülmüştü. Temelde şöyle özetlenebilir: "Dünyayı duyumlarım
    aracılığıyla yorumlarım. Bu nedenle, varolduğunu bildiğim tek şey duyu
    izlenimlerimdir. Örneğin bu elmanın varolduğunu söyleyebilir miyim?
    Hayır. Tüm söyleyebileceğim, onu gördüğüm, hissettiğim, kokladığım,
    tattığımdır. Bu bakımdan, gerçekte bir maddi dünyanın varolduğunu hiçbir
    surette söyleyemem." Öznel idealizmin mantığına göre, eğer gözlerimi
    kaparsam dünya varolmaktan çıkar. Her ne kadar Berkeley idealist
    düşünceye önemli katkılarda bulunduysa da, idealist düşünce asıl
    gelişimini Kant 'la birlikte göstermiştir.

    Kendi felsefesini "madde tanımazcılık" diye adlandıran Berkeley 'e göre
    ise; iki tür gerçek varlık -tinler (zihinler) ve idealar- söz konusudur;
    fiziksel nesneler ise duyusal ideaların toplamıdırlar. Dolayısıyla,
    Berkeley'e göre, bir elmayı algıladığımızı söylediğimizde doğrudan
    farkına vardığımız duyusal görünüşlerin bir toplamıdır. Bundan dolayı
    sınırlı bir zihin tarafından algılanmayan şeyler yokturlar; şeyler
    zihnimize sınırlı zihin tarafindan algılandıklarında ulaşırlar:
    "varolmak algılanmış olmaktır." Berkeley şeyleri, onlara atfettiğimiz
    niteliklere ilişkin duyu deneyimimizden soyutlayarak kavrayamayacağı
    düşüncesinden hareket ederek, fiziksel nesnelerin varoluşunun algılanmak
    olduğunu, fiziksel nesnelerin yalnızca idealar olarak varolduklarını
    ileri sürer. Berkeley 'in fiziksel şeylerin, onları algılayan kimse
    olmadığında da var gözükmeleri sorusuna yanıtı, onların Tanrı'ın
    hafızasında varolduklarıdır. Düşüncemizde şeylerin varlığını yaratan
    yegane güç Tanrı'dır.

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 7:29 pm