Hoş Geldiniz
CLick FoRuM

Join the forum, it's quick and easy

Hoş Geldiniz
CLick FoRuM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Diyalektik ( Eytişimselcilik )

    heavenskhan
    heavenskhan


    Mesaj Sayısı : 120
    İtibar : 0
    Kayıt tarihi : 31/05/10
    Yaş : 32
    Nerden : Adapazarı

    Diyalektik ( Eytişimselcilik ) Empty Diyalektik ( Eytişimselcilik )

    Mesaj tarafından heavenskhan Ptsi Mayıs 31, 2010 1:34 pm

    Diyalektik kavramı, başlangıçta
    tartışma sanatı, ya da çelişkili yollardan

    muhataplarını ikna etme sanatı anlamına gelmektedir.Karşıtlıkları
    kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimidir, diyalaktik ve
    Sokratik yöntem, tartışma ve düşünme sanatı olarak diyalektiğin Antik
    Çağ'daki en yetkin halidir. Değişimin ve hareketin sürekliliği düşüncesi
    bu aşamada diyalektik olarak ifade edilmiştir. Bir fikirden ya da
    ilkeden içerdiği olumlu ve olumsuz bütün düşünceleri çıkarma yöntemine
    diyalektik denilmekteydi.


    Platoncu anlayışta fikirler, gerçek anlamına geldiklerinden diyalektik
    fikirlerin diyalektiğidir.Ama başka yönlerde, duyulur olandan nesnelerin
    fikirlerine ulaşma ve giderek bu nesnelerin ve bilgilerin saf değişmez
    ilkelerini ya da yasalarını bulgulama anlayışı olarak da ortaya çıktığı
    görülür. Heraklitos'un "aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz" sözü
    diyalektiğin başlangıç halindeki açık tanımını göstermektedir.
    Diyalektik üzerine bütün çalışmaların başlangıç noktası burasıdır. Oluş
    ve değişim kavramları bu noktada diyalektik anlayışın temel kavramları
    olarak belirirler. İlk Çağ filozoflarının birbirine zıt yönlerde de olsa
    diyalektikçi oldukları söylenebilir.Sokrates'te ve Sofistler'de
    diyalektik yöntemin belirli şekillerde kullanıldığı bilinir.
    Aristotales, diyalektiğin babası olarak Heraklitos'u değil Elealı
    Zenon'u gösterir. Zenon'un diyalektiği bir tür özdeşlik düşüncesine
    dayanır. Zenon, diyalektik yöntemi kullanarak hareketin olanaksızlığı
    gösterir bir dizi paradoksla. Ona göre evrende görülen çokluk ve
    çeşitlilik yanıltıcıdır, tıpkı hareketin yanıltıcı bir görünüm olması
    gibi.

    Hegel'e gelindiğinde ise tam bir felsefi çalışmayla ortaya konulur
    diyalektik.Bir yöntem olarak içerimleri kuramsal bir açıklamayla ortaya
    konulur.Buna göre diyalektik, Mutlak Fikir'in tez-antitez-sentez
    diyalektik üçlü hareketiyle gerçekleşmesi ve bunun bu şekilde
    anlaşılması yöntemi olarak değerlendirilir.Hegel düşüncenin hareketinden
    sezinlediği diyalektiği, evrenin hareketine yöneltmiştir; çünkü Hegel
    evreni "maddeleş bir fikir" olarak görürdü. Başka bir açıdan Hegel'e
    göre düşünce ve varlık özdeştirler aslında. Burada diyalektik, bütün
    düşüncenin ve varlığın gelişim sürecidir.

    Marx, bu düşünüş sürecini tersine çevirir, Hegel'in yolundan giderek
    diyalektiği maddeci bir temelde değerlendirir.Diyalektikte hareket
    başlangıcından itibaren, çelişki kavramıyla ve dolayısıyla karşıtlık
    kavramıyla bağlantılı olarak açıklanmaktadır; Marks maddenin hareketinin
    diyalektik iç-çelişkilerinin ürünü olduğunu ileri sürer ve düşüncenin
    diyalektiği de bu noktada maddenin hareketinin bilince yansıması olarak
    değerlendirilir.Bu nedenle Marksist felsefe diyalektik materyalizm
    olarak ifade edilecektir.Böyle algılandığı içinde diyalektik yöntem,
    giderek diyalektik hareketin bilimi olarak tanımlanmıştır.

    Marks ve Engels ile diyalektik artık tamamen neredeyse bugünkü anlamına
    kavuşuyor. Bunun en doğru ve akılcı tarifini Engels vermiştir:
    diyalektik, 'dış dünyada ve insan düşüncesindeki hareketin genel
    yasalarını inceleyen bilimdir'. Bu tarif ile diyalektiğin gelişmesinin
    tamamen bilimlerin gelişmesine bağlı olduğunu söyleyebiliriz.

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 6:49 pm